7 Ocak 2015 Çarşamba

AMİP

Amip nedir?

Familyası: Amipgiller (Amobidae).  Tatlı su birikintilerinde, çamurlarda, denizlerde bağımsız veya insan ve hayvanlarda asalak olarak yaşayan tek hücreli hayvancıklar. Mikroskobik olup çok küçüktürler. Bununla beraber yarım milimetre çapında olup, yaşadığı sularda beyaz noktalar şeklinde çıplak gözle de görülebilen çeşitleri vardır. Amiplerin vücut yüzeyini saran ince bir hücre zarı, iç kısmını dolduran stoplazma (sıvı madde) ve ortada bir çekirdeği vardır. Çok çekirdekli olan amiplere de rastlanıramip
Psodopod denilen yalancı ayak uzantıları ile akar gibi hareket ederler. Hareket edeceği zaman vücudunun bir kısmı uzamaya başlar. Biraz sonra stoplazması bu kök gibi uzayan kısmın içine akar. Böylece amip ileriye doğru yol almış olur.
Amip, hayati faaliyeti için gerekli enerjiyi, yalancı ayaklarla sararak vücuduna aktardığı besinlerden sağlar. Amipler, besin olan nebati ve hayvani zerrelerle, yiyecek olmayanları ayırır. Genellikle iki akışkan kol, yiyecek maddesini sararak birleşir ve böylece yiyecek, vücudun içine aktarılmış olur. Besin, vücutta "besin kofulu" (havuzcuğu) içinde sindirildikten sonra "boşaltım kofulu" ile artık madde ve fazla sular vücut dışına pompalanarak atılır.
Amipler çekirdek ve stoplazmaları ortadan uzayıp iki parçaya ayrılarak ürerler. Yeni yavru amipler gelişerek eski büyüklüğe ulaşır. Sonra onlar da ortadan bölünerek yeni amipler meydana getirirler. Kötü iklim ve yaşama şartlarında amip, hayati faaliyetini minimum seviyede yavaşlatıp, vücudunu salgıladığı bir örtü ile sarıp yuvarlak küre haline dönüşür. Buna kist denir. Amipin yaşadığı su birikintisi kuruyunca kist şekline dönüşmüş olan amip ölmez. rüzgar bu kistleri sürükleyerek çevreye dağıtır. Kist, aylarca yağmur mevsimini bekler. Uygun sulu bir muhite düşünce çevresindeki zar erir, amip yeniden faaliyete geçer. Birbiri ile birleşerek üreyen amipler de vardır. göl suyundan bir bardak numune alınıp, mikroskop lamı üzerine damlatılıp incelendiğinde, amiplere rastlamak oldukça zordur. Çünkü amipler çoğunlukla ya yaşadıkları bölgenin su yüzeyinde hareket eder veya çamurda bulunur ya da alınan numunenin kenarlarında toplanırlar.
Mikroskopta lam üzerine damlatılan bir damla göl suyunda eğer amip örneklerine rastlanırsa, hareketlerini ve beslenmelerini incelemek oldukça ilgi çekicidir.
İnsanların barsak boşluğunda yaşayan dizanteri hastalığı amili (etkeni) olan amip zararlıdır. Dizanterinin bu amip tarafından yapılan türüne "Amipli dizanteri" denir. İnsan bu mikroorganizmaları taşıyan besinleri yemekle bunları vücuduna alır.

Yaşadığı yerler

Su ve su birikintilerinde bağımsız, insan ve hayvanlarda parazit olarak yaşarlar.

Özellikleri

Mikroskobiktir (gözle görülmez).

Çeşitleri

Bağımsız veya asalak yaşayan çok çeşiti vardır. Tatlı su amipi (Amoeba proteus) ve Dizanteri amipi (Entamoeba histolytica) en çok tanınanlarıdır.

ENDOPLAZMİK RETİKULUM

ENDOPLAZMİK RETİKULUM NEDİR ?
Endoplazmik retikulum hücrede bulunan, veziküller, tüpler ve sisternalardan oluşmuş bir organeldir. Bu organel çeşitli işlevlerden sorumludur: membran proteinlerinin veya bir membran içinden geçerek (hücre dışına veya membran çevrili bir organelin içine) salgılanacak olan proteinlerin çevrimi, katlanması ve taşınması; kalsiyum depolanması; ve bazı lipit ve makromoleküllerin depolanması.

1845 yılında Keith R. Porter, Albert Claude, ve Ernest F. Fullam in 1945, elektron mikroskobu ile yaptığı çalışmalarda, hücre sitoplazmasının dantel şeklinde bir ağ manzarası görünümünde olduğunu saptamıştır. Bu ağ yapı hücrenin ektoplazmasında görülmediği için bu araştırmacılar buna endoplazmik retikulum (plazma içi ağı) adını vermişlerdir. Yapılan daha derin çalışmalarda endoplazmik retikulum’un sitoplazmada bulunan bir koful sistemi olduğu ve bu sistemin bir zarla çevrilmiş olduğu saptanmıştır. Endoplazmik matriks ise koful sisteminin dışında, yani kofullar arasında kalan alanı doldurur. Endoplazmik retikulum, Golgi aygıtı ve lizozomun oluşturduğu yapıya endoplazmik vakuol sistemi adı verilir.
Endoplazmik retikulumun zarınin kalınlığı 50-60 Å kadardır. Kalınlığı hücre zarından az olduğu halde aynı yapıyı gösterir. İki koyu ve arasında bir açık renk tabakadan yapılmıştır.
Endoplazmik retikulumu bir kargo sistemine benzetilebilir. Hücre içinde ve hücre dışına proteinleri taşımayı sağlar. Aynı zamanda bazı hücrelerde glikojen, steroidler, ve diğer makromolekülleri depolar.
Üzerinde ribozom olan endoplazmik retikulum granüllü endoplazmik retikulum, ribozom olmayanlar granülsüz endoplazmik retikulum adını alır. Granül, tanecik demektir, elektron mikroskobunda bu yapıların üzerinde küçük tanecikler görünmesinden dolayı bu şekilde adlandırılmışlardır.
Granüllü endoplazmik retikulum
Endoplazmik retikulum ağsı yapısı üzerinde ribozom taşıyan tiplerine granüllü endoplazmik retikulum denir. Bu tip endoplazmik retikulumlar protein sentezinde görevlidirler. Sentezledikleri proteinleri küçük veziküllere yüklenip Golgi aygıtına taşınırlar. Protein sentezinde görevli olan hücrelerde daha fazla görülürler.
Granülsüz endoplazmik retikulum
Granülsüz endoplazmik retikulum, lipid sentezinde görevli hücrelerde bulunur. Membran üzerinde ribozomlar bulunmaz. Bir nevi paketleme ve taşıma görevi üstlenen bu organel bazı maddelerin hücre içinde dağılmasını sağlar. Bir çok metabolik reaksiyonda, karaciğerdeki metabolik reaksiyonlarda, steroid yapılı hormonların sentezinde, fosfolipid sentezinde, lipid taşımasında, karaciğerdeki metabolik reaksiyonlarda görev alır. Karbonhidrat ve lipit sentezi yapan hücrelerde daha çok bulunur. Granülsüz endoplazmik retikulum özellikle kas hücrelerinde kalsiyum depolar.
Sarkoplazmik retikulum
Sarkoplazmik retikulum (Yunanca sarks, “et” demektir) düz ve çizgili kaslarda bulunan özel bir tip granülsüz endoplazmik retikulumdur. Aradaki fark, sarkoplazmik retikulumda (SR) bulunan proteinlerin kalsiyum depolamaya ve pompalamaya yaramalarıdır. Kas uyarılınca SR’de depolanan kalsiyum salınır, bu da kasın kasılmasına neden olur.ndoplazmik retikulum granüllü endoplazmik retikulum, ribozom olmayanlar granülsüz endoplazmik retikulum adını alır. Granül, tanecik demektir, elektron mikroskobunda bu yapıların üzerinde küçük tanecikler görünmesinden dolayı bu şekilde adlandırılmışlardır.

RİBOZOM

RİBOZOM NEDİR?
 
Ribozomun Görevleri Nelerdir?
Ribozom iki alt birimden oluşur. Ökaryotlarda büyük alt birim 60S küçük alt birim ise 40S'tir.Bu alt birimlerin birleşimi 80 S lik ökaryot ribozomunu oluşturur.Prokaryotlarda büyük alt birim 50S küçük alt birim 30 S'tir.Bu alt birimlerin birleşimi ise 70S'lik prokaryot ribozomunu oluşturur.



 
 
 

SENTROZOM

SENTROZOM NEDİR?
 
 
 
Sentrozom, yosun ve Eğrelti otu gibi ilkel bitki hücrelerinde ve sinir hücreleri hariç tüm hayvan ve mantar hücrelerinde hücrelerinde çekirdeğe yakın bir yerde bulunur. Ancak yüksek yapılı bitki hücreleri ve yumurta gibi hücrelerde bulunmaz. Sentrozon adıyla verilen çubuklardan meydana gelmiştir.
Sentrozom, birbirine dik iki silindirik cisme sahiptir. Her sentriyol, birbirine paralel üç küçük tüpten oluşmuş, dokuz iplik içerir. Bu iplikler protein yapısında olup arası matriks ile doludur. Sentrozom organeli zarsız bir organeldir. Mikrotibüller silidirik oluşturacak şekilde dizilirler.

Bu organelin görevi

Hücrenin bölünmesine yardımcı olmaktır. İğ iplikleri bölünme sırasında kromozomların ayrılması ve kutuplara taşınmasında görevlidir.


GOLGİ CİSİMCİĞİ

GOLGİ CİSİMCİĞİ NEDİR?
 Golgi cisimciği zarla çevrili disk şeklinde üst üste dizilmiş yassı keselerden oluşmuştur. Ökaryot hücrelerde bulunan Golgi cisimciği keselerinin sayısı, doku tipine ve metabolik faaliyetlere göre değişir.
Golgi cisimciğinde ER’den gelen maddeler (proteinler, lipidler ve karbonhidratlar) daha ileri derecede işlenir ve görevlerine göre sınıflandırılır. Buradaki işlemle ER’den gelen maddeler salgı görevi yapacak, plazma zarına, hücre duvarına ya da libozomların yapısına katılacak şekilde faklılaştırılır.

KOFUL

Koful Nedir
Özellikle bitki hücrelerinde ve tek hücreli canlılarda görülür. Hayvan hücrelerinde ise za­man zaman oluşan ve kaybolan küçük kofullar bulunur. Kofullar hücre zarından, endoplâzmik retikulumdan, golgi aygıtından ya da çekirdek zarından oluşur. İçlerinde koful öz suyu (hücre öz suyu) denilen bir sıvı bulu­nur. Kofullar genç bitki hücrelerinde az sayıda ve küçük; yaşlı bitki hücrelerinde ise büyüktür. Hatta bazı yaşlı hücrelerde hücre içini tamamen doldurarak sitoplâzmayı yana doğru iter.Kofullar hücrenin madde alışverişinde, beslenmesinde, sindiriminde, boşaltımında görevlidir. Kofullar kaybolup gerektiğinde yerine yenileri oluşabilir. Bitkisel hücrede metabolizma sonucu açığa çıkan zehirli artık ürünler, inorganik tuzlarla birleşerek çözünmeyen kristalleri oluşturur. Özellikle yapraklardaki kofullarda biriken kristaller hücrenin işlevlerinin azalmasına ve ölümüne neden olur. Tatlı suda yaşayan bir hücreli canlılarda, boşaltım kofulları (kontraktil kofulllar) oluşmuştur. Örneğin terliksi hayvanlardaki boşaltım kofulu tatlı sularda yoğunluk farkından dolayı, vücut içerisine giren fazla suyu dışarı atarak su miktarını ayarlar. Hücre sitoplazması içinde bulunan içleri sıvı, hava veya kısmen sindirilmiş besinle dolu olan boşluklara verilen ad. Kofullar, genelde su ve erimiş halde bulunan büyük moleküllü maddeler bakımından zengin bir sıvıyla doludur. Her koful, etrafındaki sitoplazmadan ince bir zarla ayrılır. Bitki hücrelerindeki kofullar, büyük ve az sayıdadır. Tek hücreli yaratıklardaki kofulların ise değişik vazifeleri vardır. Sindirim kofulları, boşaltım kofulları gibi. Boşaltım kofulları hücrenin bir nevi böbrek görevini yapar. Koful, vakuol olarak da bilinir, sitoplazmada bulunan içi sıvı dolu boşluklardır.

 

Kofulun Yapısı :
Sitoplazmadan ince bir zar ile ayrılır. Bu zar gerek yapı, gerekse geçirgenlik bakımından sitoplazma zarına benzer. Bunlar bir hücreli protistler ve bitki hücreleri için karakteristik ve önemlidir. Büyük olasılıkla golgi aygıtından meydana gelirler. Yüksek organizasyonlu hayvan hücrelerinde de bulunabilirler. Bitki hücrelerinde daha büyük boyutlarda görülürler. Bazı hücrelerde vakuoller, hücrenin değişmez bir organeli olduğu halde, diğerlerinde gerektiğinde oluşan ve işi biter bitmez kaybolan yapılardır.

Kofulun Görevi :
Tatlısularda, yoğunluk farkından dolayı, vücut içerisine giren fazla suyu pompalayarak küçük kanalcıklar aracılığıyla dışarıya atmaktır. 4 çeşit koful vardır. Besin kofulu, sindirim kofulu, boşaltım kofulu ve kontraktil (vurgan) koful.


LİZOZOM

Lizozom nedir?

Sitoplazmada bulunan bir hücre organeli. Yuvarlak-oval kesecikler şeklinde olup, elektron mikroskobunda görülebilirler. Dışları tek birim zarla çevrili mikroskobik havuzcuklardır. İçlerinde bir dizi yıkıcı sıvı enzimler (biokatalizör) ihtiva ederler. Bunlardan belli başlıları; asit fosfataz, beta glukruronidaz, hyaluronidaz, lizozim, asit lipaz, asit dezoksiribonükleaz, kollagenaz, aril sülfataz, fagositin olarak sıralanabilir. Lizozomlar, hayvansal hücrelerin sitoplazmalarında bol miktarda bulunurlar. alyuvar hücrelerinde lizozom yoktur. İçlerindeki enzimler hücrenin endoplazmik retukulumunda sentezlenirlizozom
Enzimlerinin etkisiyle ölü dokuların otolizine (kendi kendini sindirme) sebep olduklarından intihar kesecikleri olarak da bilinirler. Metamorfoz esnasındaki gelişme devrelerinde vaki olan doku yıkımlarını yönettikleri gibi, hücre içi sindirimini de sağlarlar.
Lizozomlar, hücre tarafından yutulan maddeler veya hücrenin yaşlanan sitoplazma kısımları ve organellerini sindirmekle görevlidirler. Fazla çalışmalarında hücrenin kendi kendisini yok etmesine doku harabiyetine, az çalışmalarında ise belli maddelerin aşırı depolanmasıyla ortaya çıkan depo hastalıklarına sebep olabilirler.

ÇEKİRDEK

Çekirdek
Çekirdek hücrenin hayatsal faaliyetlerini yönetir. Görevleri; hücreyi yönetmek, kalıtım bilgisini taşımak ve hücre bölünmesini sağlamaktır. Aynı zamanda özellikleri sonraki hücrelere aktararak kalıtsal devamlılığı sağlar.
Çekirdeği çıkartılan bir hücre yaşayamaz.Kalıtsal karakterleri (genleri) taşır. Bakteri ve mavi yeşil alglerde çekirdek yoktur.

Alyuvarların çekirdeği olmadığı için bölünemez.

SİTOPLAZMA

SİTOPLAZMANIN ÖZELLİKLERİStoplazma, Hücre zarı ile çekirdek arasını dolduran yarı akışkan, yumurta akına benzer bir sıvıdır. Büyük bir kısmı sudur. Ayrıca glikoz, aminoasit, yağ asidi, amino asit, vitaminler, mineral tuzları gibi organik ve inorganik maddeler bulunur. Stoplazma hücrede yaşamsal olayların gerçekleştiği yerdir. Organel adı verilen çok küçük yapılar yardımıyla gerçekleşir.

MİTOKONDRİ

Я isimli Üye şimdilik offline konumundadırMitokondri Nedir? - Mitokondrinin Özellikleri Nelerdir?

İki katlı zardan meydana gelmiştir. Dış zar düz iç zar kıvrımlıdır.
İç zar kıvrımlarına krista denir. Üzerinde solunum enzimleri taşır.
O2 ‘ li solunum yapan bütün eukaryotik hücrelerde bulunur. Alyuvarlarda bulunmaz.
Enerji ihtiyacı fazla olan hücrelerde sayısı fazladır. (Karaciğer kas sinir böbrek h.)
İç zarın içi matrixle doludur. Matrixle DNA RNA ribozom özel proteinler bulunur.
Mitokondri de solunumla üretilen ATP hücrenin bütün yaşamsal olaylarında kullanılır.
Mitokondri ler bölünmez tomurcuklanma ile çoğalırlar.
Döllenme sonunda oluşan zigotta yumurtaya ait mitokondri ler bulunur. (Eşeyli üreyen canlılarda mitokondri ler anneden alınmıştır. Sentrozom ise babadan alınmıştır.)
Mitokondri zarları ileri derecede seçici geçirgen zardır.

NOT: O2’li solunum yapan bakterilerde mitokondri yerine mesezom bulunur.